Goya'nın Hayaletleri Künye;
Yapım: 2006-ABD
Tür: Biyografi, Dram Savaş
Süre: 113 dakika
Yönetmen: Milos Forman
Oyuncular: Natalie Portman, Javier Bardem, Stellan Skarsgard
Senaryo: Milos Forman, Jean-Claude Carriere
Yapımcı: Saul Zaents, Mark Albela, Denise O’Dell
Goya'nın Hayaletleri Özet;
1792-MADRİD
ENGİZİSYON MAHKEMESİ
İspanyol ressamı
Goya’nın eserleri peder ve rahipler tarafından tartışılmaktadır. Genel olarak
kötü ve rahatsız edici bulunan bu eserler bir kişi tarafından iyi bulunmuştur.
Bu kişi rahip Lorenzo’dur. Rahip Lorenzo insanların duadan uzaklaştıkları,
kilisede bulunan çoğu kadınların dua bilmediğini söyler. Kilisenin eski, yani
çeşitli yöntemlerle baskı uyguladığı dönemlere geri dönüşmesini düşünür. Bu
düşünceler sonucu peder ve rahipler eski, katı sisteme geri dönmeyi kabul
ederler. Rahip Lorenzo diğer rahiplerin karşısında yaptığı konuşmada onlardan
Musevi, Protestan ya da Müslümanlık gibi diğer dinden olanların yakalanıp
kiliseye getirilmesini ister. Bunları isterken nelere dikkat edeceğini
söyleyerek dikkatli olmalarını söyler. Bunun üzerine rahipler gerekeni yapmak
için şehri gezip insanları davranışlarını kontrol ederler. Gittikleri
tavernada, domuz etini görünce tiksinen ve eti yememesi gibi hareketlerde
bulunan Ines rahipler tarafından fark edilir. Rahiplerin tespiti sonrası Ines
Engizisyon Mahkemesi’ne çağırılır.
Mahkemede Ines’e domuz etini neden yemediği
sorulur. Ines tadından hoşlanmadığını, sevmediğini söyler ve mahkeme bunu
kanıtlamasını ister. Rahipler Ines’in gizli bir Musevi olduğunu
düşünmektedirler ve bunu itiraf etmesi için işkence uygularlar. Ines bu acıya
dayanıp, domuz etini sevmediğinden yemediğini söylemekte ısrar ederse Musevi
olmadığını kanıtlamış olur.
Ines’in babası Goya’nın yanına giderek
kızından haber alamadığını ve bunun için Rahip Lorenzo ile görüşmek istediğini
söyler. Goya Ines’in babası Tomas’a yardım etmek için Rahip Lorenzo ile
konuşur. Lorenzo Goya’yı dikkate alarak Ines’in tutuklandığı yere gider; fakat
Lorenzo Ines’e iyi yaklaşıp ondan yararlanır. Ines’e karşı yaklaşımı çirkindir.
Lorenzo ve Goya Ines’in ailesinin yanına
giderler. Lorenzo Ines’e yaptıklarının ortaya çıkmaması için, Ines’in ailesine
yalan söyler. Ines’in Yahudi törenlerine katıldığını ve bunu itiraf ettiğini
dile getirir. Bunun üzerine Ines’in babası Tomas böyle bir şeyin olamayacağını
söyler ve kızının işkence sonucu acıya dayanamayarak söylediğini düşünür.
Lorenzo ise kişi ne kadar acı çekerse çeksin haksız yere işkence gördüğünde
Tanrının ona dayanma gücü vereceğini söyler. Lorenzo’nun bu sözleri üzerine Ines’in
babası bir kağıda, “Ben Lorenzo ve itiraf ederim ki insan görünümüne zır olarak
ben aslında bir şenpaze ve orangutanın aşağılık oğullarıyım ve kiliseye katılma
amacım Engizisyona zarar vermektir” yazar ve kağıdı imzalamasını ister. Lorenzo
imzalamayacağını söyler ve Ines’in babası kızına uygulanan işkencenin aynısını
Lorenzo’ya uygular. Acıya dayanamayan Lorenzo kâğıdı imzalar. Bu kâğıdı kızını
geri getirmesi adına Lorenzo’ya karşı tehdit olarak kullanır.
Lorenzo, pederin yanına gider. Tomas’ın
kiliseye yüklü miktarda bağış yaptığını bunun karşılığı olarak da kızının
serbest bırakılmasını istediğini söyler ve pedere yalvarır. Peder bağışı kabul
eder; fakat kızın serbest kalması durumunda kilisenin sorgulama gücünün yitireceğini
düşünmesi sonucunda kızı serbest bırakmayı reddeder.
Tomas kızının bırakılmamasının ardından, önce
Krala çıkar ve Lorenzo’nın işkence sonucu imzaladığı itiraf mektubunu gösterir
ve Kraldan kızının serbest bırakılması için yardım ister. Daha sonra ise bu
mektup pederin eline geçer ve Lorenzo ortalıktan kaybolur kaçak durumuna düşer.
Goya’nın çizmiş olduğu Lorenzo’nun portresi halkın önünde yakılarak Lorenzo
adının ağzına alınması yasaklandı.
Fransızlar, Fransa Kral’ını idam ederler ve
bu haber İspanya Kralı’na ulaşır. Kral, kuzeni olan Fransız Kral’ı Louis’in
öldüğünü öğrenince çaresizce odasına gider.
15
YIL SONRA
Napolyon, baskıcı, katı görüşlü ve özgürlük
karşıtı olanların sonu geldiğini söyler. İspanya Kralı’nın bile İspanyol
olmadığını, kiliselerin Engizisyon Mahkemler’inin katı, baskıcı tutumu ve hala
işkence yaptığı nedeniyle İspanya’yı ele geçirmeye karar verir. Napolyon ve
askerleri İspanya’yı ele geçirerek kilisenin görev ve yetkilerini elinden alır.
Fransız İhtilali’nin getirdiği eşitlik,
özgürlük gibi düşüncelere dayanarak kilise mahkemelerince haksız yere işkence
görüp, tutuklananların hepsi serbest bırakılır.
15 yıl aradan sonra serbest kalan Ines ciddi
zararlar görmüş, akıl sağlığını kaybetmiştir. Evine gittiğinde ailesini ölü
olarak bulan Ines sığınacak kişi olarak daha önce modellik yaptığı Goya’nın
yanına gider. Goya’na olan biten her şeyi anlatmak ister; fakat Goya’n sağır
olmuştur ve onu duymaz. Ines’i anlamak için ona yazarak anlatmasını söyler. Ines
içerde kaldığı sürede bir kız çocuğu doğurduğunu ve fakat kızını doğar doğmaz
elinden aldıklarını yazar ve Goya’dan kızının bulunması için yardım ister.
Bunun üzerine Goya Ines’e yardım eder. Goya, Ines’in kızını aramaya başlar ve
bir gün Lorenzo ile karşılaşır.
Bir zamanlar kilisenin daha baskıcı olmasını
savunarak pederi ikna eden Lorenzo, kaçak duruma düştükten sonra Fransa’da
saklanmıştır. Fransa’da çıkan özgürlük, eşitlik gibi anlayışları benimseyerek
orada bir söz sahibi konumuna gelmiştir. Yargıçların ve İnsan Hakları
Bildirgesi’ne dayanarak peder ve rahipler ölüm cezasına çarptırılmıştır.
Lorenzo ve Goya karşılaştıktan sonra, Goya Ines’i
Lorenzo’nun karşısına çıkarır. Ines ve Lorenzo’nun arasındaki konuşmayı anlayan
Goya çocuğun Lorenzo’dan olduğunu anlar. Gerçeğin ortaya çıkmasını istemeyen
Lorenzo Ines’i akıl hastanesine gönderir ve kızını aramaya başlar.
Goya Ines’in kızını hala aramaya devam
ederken tesadüfen kızı görür. Ines’e çok benzediğinden doğru kız olduğunu anlar
ve Lorenzo’ya kızın yerini söyler. Lorenzo kızla konuşmaya gider ve kıza
İspanya’yı terk etmesini söyler. Bunu kabul etmeyen kız kaçar.
Goya Ines’in akıl hastanesinde olduğunu
öğrenir ve ona kızını bulduğunu söyleyerek akıl hastanesinden alır. Goya ve
Ines kızın yanına gider. Goya kızla konuşurken Lorenzo’nun emrindeki askerler
tavernayı basar. Tavernadaki kızları toplatır ve sınır dışı ettirmek için yola
çıkartır. Goya Loranzo’nun bunu yaptığını anlar ve yanına gider. O sırada Ines
tavernada bulduğu küçük kızı kendi kızı zanneder ve alır.
Goya ve Lorenzo konuşurken İngilizlerin,
İspanya’ya yaklaştığı ve karşılarında hiçbir gücün duramayacağını öğrenirler.
Kral kaçmıştır. Lorenzo, ailesiyle birlikte kaçarken kendisi yakalanmış, karısı
ve çocukları ise kaçmayı başarmıştır.
Hapiste ölüm cezası için tutulan peder,
çıkarılarak görevine geri getirilmiştir. Lorenzo Tanrıyı insandan daha küçük
gördüğü ve kiliseyi küçümsediği için ölüm cezasına çarptırılır. Lorenzo tüm
halkın karşısında idam tahtasına çıkartılır. Akıl sağlığını kaybetmiş olan
Ines, olan biteni anlamayarak bebeğimizi bulduk diye idam tahtasındaki
Loranzo’ya gösterir. Lorenzo gülümser ve idam edilir. At arabasına konarak
cesetini götürürlerken Ines Lorenzo’nun elinden tutarak ona eşlik eder ve
yanından yürür. Goya ise Ines’in peşinden gider.
Goya'nın Hayaletleri Karakter Analizi;
Flimde ki üç ana karakter; ünlü İspanyol ressam Francisco Goya, onun saf ve güzel modeli Ines ve kilisenin en etkili ismi olan Rahip Lorenzo’dur.
Ünlü İspanyol Ressam Francisco Goya
Yaşadığı dönemde resim sanatında büyük yankı uyandırmış olan Goya, engizisyonun cehenneme çevirdiği hayatlarının en büyük tanıklarından biriydi. Kilise ve saray ilişkilerini sıcak tutsa da, aslında her ikisine karşı son derece mesafelidir. Kimseyle gereğinden fazla dost görünmüyor, kimseyle de düşman olmaya niyeti yoktur. Tek istediği, istediği gibi resim yapmaktır ve eleştirilerinde fırçasını özgür bırakır.
Saf ve Güzel Model Ines
Ines,
Goya’nın güzeller güzeli ilham perisi olan genç bir kadındır. Goya’nın kilise
için yaptığı resimlerde model alır. Gençliğin ve masumluğun getirdiği bir
saflığa sahiptir. Ne sistemle, ne de iktidarla bir derdi vardır. Engizisyon
tarafından zindana kapatıldığında bile bunu anlayamayacak, sorgulayamayacak,
aksine yaşadığı kötü günlerin en önemli temsilcilerinden olan Lorenzo’dan medet
umacak, ona inanabilecek kadar temiz ve çocukça bir ruha sahiptir.
Kilisenin En
Etkili İsimlerinden Olan Rahip Lorenzo
Kilisenin
en etkili isimlerinden olan Lorenzo’nun asıl amacı her şeyin üstünde güce sahip
olabilmektedir. Baskı karşısında insanın nasıl değiştiğinin ve insan ruhunun
nasıl yoldan çıktığının en büyük kanıtıdır.
Goya'nın Hayaletleri Sahnelerle Film Çözümlemesi;
Filmde görülen bu sahnede azınlığın çoğunluğu nasıl etkilediğini görüyoruz. Ünlü ressam Goya’nın resimlerini kendilerini yanlış ve kötü yansıttığını düşünen rahipler Goya’yı yargılarlar. Kilisenin duvarlarına yapılmış olan melek fotoğraflarının aslında fahişeler olduğunu söylerler. Rahip Lorenzo bu görüşe karşı çıkarak, tek bir dua bile etmeyen kadınlarının varlığından söz eder ve bu kadınları bulamayacaklarını bunların yerine Goya’yı mı mahkûm etmeleri gerektiğini söyler. Bunun üzerine eski, katı ve baskıcı sistemlere geri dönmeleri gerektiğini söyler. Pederi ve rahipleri etkilemeyi başarır. Başta farklı düşüncelere sahip olsalar da azınlık durumunda olan rahip Lorenzo’dan etkilenirler görüşlerini kabul ederler.
Bu sahnede filmin amacı verilmek istenmiştir. Hayatta kimin iyi kimin
kötü olduğu belli değildir, hatta neyin iyi neyin kötü olduğu da açık değildir.
Goya’nın Hayaletleri’nde
karakterler yargıç sandalyesinden sanık sandalyesine oturabilirler. Adalet yoktur,
kararların nedenleri yoktur, sadece her daim değişen prensipler ve
uygulayıcılar vardır. Ines, Goya’ya karşıdaki portrenin yüzünün neden
olmadığını sorduğunda, çünkü o bir hayalet cevabını alır. Ines şaşırır ve daha
önce hiç hayalet görmediğini ama cadı gördüğünü söyler. Cadıyı çok korkunç
çirkin bir şekilde ifade ettiğinde Goya, ‘benim tanıdığım cadı çok genç ve
güzel’ der. Bu diyalogdan iyi ile kötünün belli olmadığını önyargıların bizi
yönlendirdiği sonucunu çıkarabiliriz.
‘Denize düşen yılana sarılır.’, misali filmin
bu sahnesinde yaşadığı zulmün sebebi olan Lorenzo’dan bile medet umar.
Çaresizliğin ve o anki psikolojik durumu Ines’in Lorenzo’ya inanmasını
kolaylaştırır.
Filmin bu sahnesinde empatinin hayatımızda ki öneminden bahsetmek mümkündür. Ines’in babası kızını haksız yere işlemediği bir suçtan dolayı içerde tutan Rahip Lorenzo’ya gerçek olamayan bir hikâyeyi itiraf etmesini ve imzalamasını izler. Başlangıçta Lorenzo, eğer gerçek söyleniyorsa Tanrı’nın acıya sabretme gücünü vereceğini savunmaktır. Kızına yapılan işkencenin aynısı Lorenzo’ya uygulayan Tomas gerçek olamayan bir şeyi itiraf etmesini ister. Lorenzo bu acıya dayanamayarak itiraf mektubunu imzalar. Bu şekilde Ines’in hissettiklerini anlamış ve sistemin ne kadar yanlış olduğunu anladığını umuyorum.
İki farklı insan ve iki farklı duygu… Filmin
bu sahnesinde Lorenzo idam edilmek üzeredir. Ines ise olan bitenden habersiz
mutlu bir şekilde safça bulduğu çocuğu Lorenzo’ya göstermek için çabalar ve
gösterir. Bu sahnede ilgi geçen bir diğer olay ise Lorenza’nın idamından sonra
halkın bir bayram sevinci yaşaması. İnsan hayatında duygular o kadar
karmaşıktır ki kimi üzülür kimi sevinir kimileri ise çoğunluğun ruh haline
bürünür. İnsanlara ölüm o kadar basit gelmiş olmalı ki bu sahnede birinin idam
edilmesine bile bu kadar coşkulu sevinebiliyorlar.
Paylaşım: Emre Kırımlı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder